bâd-ı sâbâ

Pazar, Temmuz 20, 2008

kaziye-i anha öyle değil

Bu deyimin anlamını hiç merak ettiniz mi bilmem ama bu sabah benim kafama takıldı ve biraz araştırdım.. Buyrun...

İlk rivayet ekşi sozlukten:

Rivayet olur kasabanin birinde cok varlikli ama varlikli oldugu kadar cimri bir adam yasarmis. bu adam pintinin onde gideni, huysuz oldugu kadar nemrut biriymiste. sagligina cok duskunmus.en ufak bir rahatsizlikta hemen tasaya kapilir dort bir yandan doktorlar cagirtir hastalaginin sebebi, dermanini aramaya calisirmis.(bkz: hastalik hastasi) sonra iste efendim gel zaman git zaman bu adam yaslanmis iyice elden ayaktan dusuvermis sonra bilmedik bir sebepten oturu oluvermis. bu supheli olumun ardindan koyde bir olmadik soylentiler olmadik ihtimaller tastirila gelmis, sonunda adamin cok kucuk bir nasir yuzunden olmadik kisilerden olmadik karisimlar, ilaclar, merhemler kullanarak iyiden iyiye kendini zehirledigi fikri agirlik kazanmis.

sonunda tum bu soylentilere dayanamayan koyun muhtari meclisini toplayip bakin kardesim bu adam temiz pak bir adamdi hem yol yurumesini sevmez surekli arabasiyla giderdi, gidin mezarina "kazin ayagi oyle" demis. efendim toplanmis tum heyet gidip kazip bakmislar gercektende adamin ayaginda nasir filan yok. sonunda olmadik laflara inananlar icin "kazin ayagi oyle degil" ozdeyisi yerlesmis ve nesiller boyunca kullanilmis.


İnsanı gülümseten fakat hiç inandırıcı olmayan bir açıklama..

Ekşi sozlükteki başka bir arkadaş da şöyle yazmış:

orjinali, "-e önermesi öyle yapılmaz" anlamına gelen "kaziye-i anha öyle değil"dir. günümüze kaz olarak gelmesinin sebebi ise, "dad" harfinin aşağı yukarı "th" telaffuzuna benzeyen ve türkçe'de karşılığı olmayan telaffuzudur, aynı durum "kazasker", "ramazan/ramadan", "hızır/hıdır", "hizmet/hademe"kelimelerinde de karşımıza çıkar.

Hmm. Aradığımız deyim "Kaziye - i anha öyle değildir" diye bir deyiminin günümüz söyleniş şekliymiş demekki. Peki bu ne demek?

Bu sefer bu yeni deyimimiz ile ekşi sözlüğe müracat ediyoruz.

kaziye; yargı, hüküm demektir. mantıkta ise, bugünkü önermenin karşılığıdır.

kaziye-i anha ise, nihaî önerme, sonuç önermesi demektir.
çıkarım (deduction) yapılan bir argümanda, öncüllerden çıkan sonuca, kaziye-i anha denmektedir.

en klişesinden bir örnek vermek gerekirse:

bütün insanlar ölümlüdür
sokrates insandır
--------------------------------
ergo*: sokrates ölümlüdür

biçimindeki bir çıkarımda, sokrates ölümlüdür kısmı, 'kaziye-i anha'dır.

bir diğer ünlü örnekten gidersek:

hayat acıdır
biber de acıdır
----------------------
öyleyse hayat biberdir

gibi bir çıkarım yaparsak, uyanık birileri* "kaziye-i anha öyle değil" diye itiraz edebilir. elbette haklıdır. kazın ayağı öyle değildir.
Şimdi biraz daha netleşdi gibi ama tam değil..


Biraz daha aradığımızda degirmendergi.com da şöyle bir açıklamaya rastlıyoruz.

Eski Türkçe’de “kaziye-i anha öyle değil” diye bir tabir var, kazın ayağı öyle değil tabiri bu sözün bozulmuşudur. Arapça bir sözcük olan kaziye önerme anlamında bir terimdir. Bir akıl yürütmede hepimizin bildiği gibi, varsayılan önermeler ve sonuç önermeleri olmak üzere iki çeşit önerme bulunur. Örneğin; “Tüm eşekler ölümlüdür/ Sokrates ölümlüdür/ O halde Sokrates eşektir” akıl yürütmesinde ilk iki önerme varsayılan önermeler ( Osmanlıcası kaziye-i minha), ‘Sokrates eşektir’ önermesi sonuç önermesi (Osmanlıcası kaziye-i anha)’dir. “kaziye-i anha öyle değil” tabiri klasik mantığın tutarsızlığını göz önüne sermek için kullanılmış olmalıdır.

Türkçe’de eskiden “ben mantıktan anlamam, kısa kes” anlamında ‘anhası minhası yok’ deyimi de kullanılmıştır.


Sonuç olarak kazın ayağı gerçekten öyle değilmiş. Bu deyimin kazla ayakla ilgisi olmayıp osmanlıcada mantık bilimi literatüründe geçen "yanlış bir sonuca varıyosun, olay öyle değil" anlamına gelebilecek bir tabirmiş..